21 Eylül 2017 Perşembe

Kent Üzerine Tartışmalar II
“Mahalle Yönetimleri ve Katılımcı Planlama Berlin Örneği”
Doç. Dr. Arzu Başaran Uysal
Tarih: 11 Ekim 2017 Çarşamba 
Yer: Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi Toplantı Salonu
Saat: 18.00 – 19.00

*ÇOMÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ortaklığı ile 

Mahalle yönetimleri ve katılımcı planlama, Berlin örneği

Doç. Dr. Arzu Başaran Uysal, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

İnsanların yaşadıkları yer ile ilgili kararlara katılımı 1960’lı yıllardan bu yana katılımcı demokrasi çerçevesinde tartışılmaktadır. Öte yandan yerelin kararlara katılımı 1970’li yıllardan itibaren Batı Avrupa ülkelerinde, 1990’lı yıllardan itibaren Avrupa Birliği sosyal politikalarında bir yoksullukla mücadelede stratejisi olarak benimsenmiştir. Özellikle göçmenlerin, yoksulların, etnik köken, din ve kültürel farklılıklar nedeniyle dışlanan kesimlerin yaşadığı mahalleleri güçlendirmek ve kapasiteyi geliştirebilmek için mahalleli katılımı desteklenmektedir.

1999 yılında Almanya kentlerinde, işsizliğin ve yoksulluğun yoğun olarak yaşandığı mahalleleri desteklemek amacıyla “Sosyal Şehir Programı” oluşturulmuştur. Program, yoksul mahallelerdeki yaşam koşullarını iyileştirmeyi, yerel katılım yoluyla dezavantajlı kesimleri güçlendirmeyi ve böylelikle toplumsal kutuplaşmayı azaltmayı amaçlamaktadır. Program uygulandığı eyalete ve kente göre farklılıklar gösterebilmektedir. Berlin uygulaması ise içerdiği “mahalle meclisleri” modeli nedeniyle tektir ve mahalleli katılımı açısından özel bir öneme sahiptir. Mahalle meclisleri modelinin, ilk kez Brezilya’nın Porte Alegre kentinde uygulanan ‘katılımcı bütçe’, İngiltere’de uygulanan ‘mahalle fonu’ ve yaygın olarak bilinen ‘vatandaş jürisi’ uygulamalarının bir karışımı olduğu söylenebilir.

Berlin’i bizim için özel kılan bir başka neden ise Almanya’daki en fazla Türkiye kökenlinin yaşadığı kent olmasıdır. 1990 sonrası Berlin Duvarının yıkılışı ve Batı ile Doğu Almanya’nın birleşmesi, Berlin’in yeniden başkent olması ve sanayisizleşme süreci kentteki en büyük göçmen grubu olan Türkiye kökenlileri ciddi bir biçimde etkilemiştir. Bu çalışma, mahalle-tabanlı bu programın işleyişini, mahalle meclislerinin oluşma ve karar verme süreçlerini, mahalle meclislerinin bütçelerini hangi projeler için kullandığını, mahalleli katılımının ne ölçüde gerçekleştiğini ve katılım önündeki engellerin neler olduğunu irdelemektedir. Bunun yanı sıra Berlin’deki “Türk gettolarının” programdan ne ölçüde etkilendiğini de cevaplamaya çalışmaktadır.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kentler Anlatılınca Güzeldir sloganı ile çıktığımız bu yolculukta kentimizi anlatmaya ve paylaşmaya devam ediyoruz. Eylül ayından itibare...