8 Kasım 2017 Ahmet Kolkoparan kolaylaştırıcılığında “ Eski
Kent Fotoğrafları Okuma II”
Cumhuriyet Meydanı:
Ahmet Kolkoparan:
İlçelere kalkan minibüslerin kalktığı garajın olduğu yer diyebiliriz. Belediye
İş Merkezi’nin yan tarafı oluyor.
Ahmet Kolkoparan:
muhtemelen heykelin ilk yapıldığı yıllara ait bir fotoğraf, arkada bugünkü
öğretmenevi binası. Yaklaşık açımız bu. (yeni fotoğraf da gösterilir)
Ahmet
Kolkoparan: Bu da muhtemelen 40’lı yılların sonu 50’li yılların başı olsa
gerek. İskele Meydanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na doğru bir bakış.
Şahabettin
Kalfa: sol başta üstte Askeri Hastane gözüküyor. Daha altta iki bina var o
binalar Bebek Evler olması lazım. Mezarlık duvarı gözüküyor. Uzun duvar bana
göre öyle. 1950-1955 yılları arasında mezarlık kaldırıldı. Burada mezarlık
henüz daha kalkmamış. Cumhuriyet Meydanı
geniş bir alan değildi, küçük, boş bir alandı. Binalar çok yoktu.
Fotoğraf açısından dolayı şimdiki Öğretmen Lisesi’ni de göremiyoruz.
Ahmet
Kolkoparan: Sağdaki fotoğraf iki parça halinde de ben onu birleştirdim.
Sağda görülen bugünkü öğretmen Evi net bir şekilde görülüyor. Solda ise kadraja
girmemiş. Sizce hangisi daha önce çekilmiş olabilir.
Şahabettin
Kalfa: sol baştakinde yıkım daha fazla, diğerinde yıkım o kadar fazla
görülmüyor.
Ahmet
Kolkoparan: Soldakinde yol henüz oluşmamış, diğerinde net bir şekilde
görünüyor. Soldaki daha eski gibi gözüküyor. Minare gibi gözüken yerde ikisinde
de gözüküyor.
Cevat
İnce: karşılaştırmalı baktığımızda sağ taraftaki minare değil.
Şahabettin
Kalfa: Soldaki fotoğrafın sağ tarafında bir beyazlık var, o yol mudur?
Orası bizim Değirmenlik Sokak olabilir.
Şahabbetin
Kalfa: Cumhuriyet Meydanı’nın ilk hallerinden biri. 1929-1935 döneminde
burada belediye başkanlığını Mustafa Demircioğlu yapıyor. Meydanın ve Atatürk anıtının yapılmasına
yönelik ilk çalışma da onun döneminde başlanıyor. Sipariş için Nejat Sirel’e
başvuruluyor. Güzel Sanatlar Fakültesi’nin öğretim görevlisidir. Bu fotoğraf
meydanın yeni başladığı dönem. Ağaçlar falan dikilmiş. İskeleye doğru öğrenciler
geliyor. İnönü caddesi mevcut.
Alaattin
Saraç: Eski haritalarda Celal Baba Bulvarı olarak geçer.
Ahmet Kolkoparan:
Sağ taraftaki boşluk bir dönem var olan Emek Sineması’nın yeri midir?
Şahabettin Kalfa:
Onu söylemek mümkün değil. Çünkü binalar tam olarak gözükmüyor.
Şahabettin Kalfa:
Şu alanın karşısındaki yol Değirmenlik Sokak, Beyaz Evler Hasan Suda’nın ve
Anzac House’un olduğu yapılar. Birinci sokak Tekke Sokak’tır. Onun yanındaki
Tarla Sokak’tır. Emek Sineması Tarla Sokak ile Tekke Sokak arasındaki
alandadır. Ağaçlık bölge hepsinin arka bahçesidir.
Şahabettin Kalfa:
İlk düzenleme bu, hatta öndeki alan bile yok. Sonradan yapıldı öndeki alan.
Cumhuriyet Meydanı tamamen dörtlü alandan ibaretti. Sol taraftaki arkadaki bina
eski Hükümet binası, hepsi kalktı. İki katlı taş binalar gözüken onlar 1978’li
yıllarda yıkılan binalardır.
Ahmet Kolkoparan: Yaklaşık iki yıldır cevap bulamadığımız bir şeyi sormak istiyorum.Köy Pazarı
diye bir olay var mıydı Cumhuriyet Meydanı’nda?
Şahabettin Kalfa:
Pazar kuruluyordu Cumhuriyet Meydanı’nda.
Cevat İnce: Halk
Bahçesi’ne paralel bir yerde Pazar kuruluyordu.
Şahabettin Kalfa:
Bu fotoğrafın hemen sağ tarafında İşgüdenlerin mobil benzin istasyonu vardır.
Onun az ötesinde Nafiz Eren’in bir başka benzin istasyonu ile oto tamir
malzemesi sattığı yeri vardır. Şu anda gördüğümüz yer otogarın önü, tek sıra
halinde dükkanlar var. Kamyon garajı ile diğer otogarın iç tarafında da
yazıhaneler vardır. Aradan giriş vardır. Aranın orada da bir tane çeşme vardır.
Arkada gözüken Halk Bahçesi’nin ağaçlarıdır. Binanın yanında da baraka halinde
postane vardır,deprem sonrasında yapılmıştır.
Cevat İnce:
Binanın üstünde Halk Evi yazıyor.
Şahabettin Kalfa:
Halk Evi’nin yeri orada değildi bu muhtemelen deprem sonrasında geçici olarak
yapılan yerlerden biridir. Bu fotoğraf meydanın açılmış halidir.
Şahabettin Kalfa:
Bu fotoğraf mezarlık kalkmadan önceki hali.
Ahmet Kolkoparan:
Bu fotoğrafı pek çok yerde görebilirsiniz ama fotoğrafta derinlik oynaması
yapılmadığı için pek bir şey anlaşılmaz. Ben derinliği ile oynayınca arkada
değişik şeyler çıktı.
Şahabettin Kalfa:
Heykel yapılmadan önce meydan olarak yapılmasına karar veriliyor. Sipariş
ediliyor ve 1934 yılında heykel yapılmış olarak geliyor. Kaide daha önce
yapılıyor sonrasında 23 Ekim 1937 tarihinde belediye başkanı Osman Günel
tarafından açılışı yapılıyor.
Ahmet Kolkoparan:
Burası tam olarak nereye tekabül ediyor şu an?
Şahabettin Kalfa:
Ne Mutlu Türküm yazısı var ya onun önünden 30 ya da 40 adım adımlayın onun
olduğu köşedir. Ne Mutlu Türküm yazısı sonradan yapıldı.
Ahmet Kolkoparan:
Bunlar aynı yerler mi?
Şahabbetin Kalfa:
Aynı yerlerdir. Sağ taraf Değirmenlik Sokak. Öndeki binada benim arkadaşım
İbrahim, babası kamyoncudur onların oturduğu evdir. Arka binada kimler vardı
hatırlamıyorum. Oraya daha sonra Bakkal Sırrı geldi. Sol arka taraf Taş
Mektebin olduğu yerdir.
Ahmet Kolkoparan:
Öğretmen Evi’nin Cumhuriyet Bulvarı dediğimiz İnönü Caddesi ile kesiştiği nokta
kapalı, birçok fotoğrafta var bu. O dönemi hatırlar mısınız?
Şahabettin Kalfa: O yol her zaman açıktır. Biz okuldan çıkınca o yolu takip ederdik. Bugünkü
Demircioğlu Caddesi ise o kadar geniş değildi. Dar bir yoldu.
Şahabettin Kalfa:
Bugünkü Doyum Pide’nin oradan çekilmiş bir fotoğraf. Meydan düzenlemeleri
yapılmaya başlanmış.
Şahabettin Kalfa:
Bu sonraki dönemler, Reşat Tabak zamanına denk geliyor. 1968 sonrası bir
fotoğraf.
Hasan Turhanlı:
Bir geriye dönebilirsek önceki fotoğrafta sol tarafta faytonlar görüyorsunuz,
orası fayton durağıydı. Orada faytonlar beklerdi oradan binerdik Şimdi taksi
durakları gibi fayton durağıydı orası. Bana 1950’li yıllar gibi geliyor.
Şahabettin Kalfa:
Baştaki evler Hüseyin Akif Terzioğlu’nun evidir. Boşluk ise Emek Sineması’nın
yapılacağı yerdir.
Şahabettin Kalfa:
Bu, 1955 öncesinden bir fotoğraf. Daha önceki fotoğraflardaki binalar
yıkılmamış. Bugünkü Nedime Hanım Kız Meslek Lisesi’nin olduğu alan tamamen
boşluktu. Onun ön tarafında şu an ÇTSO’nun kullandığı bina ise Cumhuriyet Halk
Fırkası’nın binasıdır.Ondan sonra onun Ziraat’e devrettiler. Sonra trafiğe
verdiler sonra ÇTSO’ya geçti. Heykelin arkasındaki binayı hatırlamıyorum.
Ahmet Kolkoparan:
Burası balıkçıların olduğu yere tekabül ediyor. Harabeler ne zamana kadar
kaldı?
Şahabettin Kalfa:Babam
1933 yılında geldiğinde her tarafın harabe olduğunu söylüyordu.
Ahmet Kolkoparan:
Mezarlığın da oldukça eski olduğunu düşünüyorum. Şöyle bir düz mantık yaptım
ben Calvertler oldukça zengin, bölgede istediği yeri de alabilir ama burayı
almıyor. Calvertler 1880’li yılların ortasında almaya başlıyor. Burayı
alamadığına göre orası o zamanlarda mezar diye düşünüyorum. Savaş dönemine ait
İngiliz haritasında bugünkü Cuma pazarının arka tarafında kantarların olduğu
yerde mezarlık olarak gözüküyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder